3 Aralık 2015 Perşembe
2 ÇOCUKLA PELİN
Şimdi öyle 2 çocukla "Pelin" olmak pek kolay olmadı cancağazım. Gezmesinden, giymesinden, hayatından ödün vermezsen olmuyor o iş...
Ben sokakta doğmak üzereyken hastanede gözünü açmış bir bebekmişim. Sanırım ondan sebeptir ki bir ayağım hep kapının dışarısında. Yok yani denedim, ama olmuyor, hergün mutlaka bir yarım saatte olsa dışarıya çıkılacak, arkadaşlarla buluşulacak, akşamları ev muhabbetleri, gece gezmeleri, sosyalleşmeleri mutlaka olacak. Ama bunun dışında evde yemeğim olacak, (çoğu zaman ertesi gün nerede olacağım belli olmadığı için genelde geceden yaparım) evim temiz olacak, (artık abartmıyorum, temizlik anlayışım bal dök yala değil) ve çocuklarıma mutlaka vakit ayıracağım. Peki tüm bunlara yetişmenin sırrı ne? UYUMAMAK! 😃 Evet, yaklaşık 10 yıldır çok az uyuyorum, bu her çocuk doğumu sonrasında daha da azaldı, ama alıştım işte. Güne başlamak öğleni bulsa da, sabah saatlerinde pek çekilmez olsam da günde 4 saat (bol bölünmeli) uyku bana artık yetiyor. Mesela benim sabah 8 de biryerde olmam gerekiyorsa, (gece 2'den önce asla uyuyamam, bir yere yetişeceksem zaten hiç uyuyamam😅) ben 6'da uyanıp hazırlanırım, çocuklarımı da hazırlarım, evi de. Onlar gelmiyorsa benimle kahvaltılarına, ögle yemeklerine kadar hazır ederim. Evet, bu kadar planlı yaşamak çok yoruyor insanı ama size yardım eden, güveneceğiniz birisi yoksa, bir de üstüne benim kadar takıntılı bir anneyseniz düşünmek zorundasınız. Kendimi atom karınca gibi hissediyorum! Kendi hızım beni yoruyor artık! Sabah 7'de başlıyor koşuşurma mesela. Derin'e kahvaltı, sonra Yamaç'a, sonra kendim birşeyler atışır derken evin babası uyanır ve ona kahvaltı. E bunları toplayan da benim. Sonra öğle yemeği telaşı. Bu arada çocukla oyun, onu yaptığın işlere dahil etme, sosyal medya var bir de (ihmal etmem, yetişirim😉) yok banyosu, yok çamaşırı (assla bitmez😤) derken bir de bakmışsın akşam olmuş. Büyük çocuk okuldan gelir. Günün sohbeti yapılır. Tekrar akşam yemeği telaşı, 2 işahsız çocuğu yedirme çabası zaten bitirir, sofrayı toplaydı, mutfağı temizleydi, derken anne zaten bitmiştir. Yani evde bunları yapmaktansa bana gezmek daha kolay geliyor😅😅 Evdeysek durum bu, hatta daha zoru... Dışarıdan böyle gözükmüyor olabilir! Herşeyi de sosyal medyada yaşayacak değiliz ya. Her gittiğim yeri, yediğim şeyi, (kendi yaptığım yemekleri paylaşırım, ama dışarıda yediğim yemekleri paylaşmak bana göre değil) burada paylaşmayı canım istemeyebiliyor. Genelde fotoğraf yükleyip çıkarım, timeline da gezinmek beni sıkıyor (bir temizlik şart artık) ama bana sorduğunuz sorulara seve seve cevap veriyorum.
Gelelim kardeşli hayata. Derin çok çok iyi bir abla! Biliyordum, ama Yamaç doğduktan sonra daha iyi anladım. Iyi ki kardeş istemesine karşı çıkmamışım. Bilmiyorum, belki fazla yaş farkından da kaynaklanıyor olabilir ama Yamaç'la ilgilenmek konusunda fazla istekli. Biz öyle kıskançlık krizleri hiç yaşamadık. Ama hiç olmuyor da değil. Arada bir kafama tava yemişim gibi ağır lafları da olabiliyor Derin'in. Çok normal... O krizi de kendimizce atlatıyoruz kısa sürede. Bizde ödev kısmı tamamen babaya ait. Hem o daha sabırlı, (çok şükür fazla ödevimiz olmuyor) hem bu sırada benim Yamaç'la ilgilenmem daha kolay. Çok çocuklu ailelerde mutlaka görev dağılımı yapın! Çok soru alıyorum nasıl yetiştiğimle ilgili ama eşiniz sizin en büyük destekçiniz olmak ZORUNDA! Ayy yapmıyor Pelin hanım falan diyorsunuz ama kusura bakmayın bu sizin suçunuz. Siz onu ilk günden olaya dahil etmezseniz, o adam kendini herzaman olayın dışında görür. Benim eşim gece çalışmasına rağmen bana yardımı çok büyük. Cok şanslıyım ki o, çok sabırlı bir adam. Çoğu işe kendim yetişmeyi kendime görev edinmiş olsam da, o gün kendimi kötü hissediyorsam, birkaç saatlik uykuyla da olsa eşimi uyandırırım Derin'i okula gönderir ve Yamaç'ın herşeyiyle ilgilenir birkaç saat. İşte o ayda 1 defa olan dinlenme beni 1 ay ayakta tutmaya yetiyor.
Kendinize vakit ayırın, hem kişisel bakımınıza, (emin olun bu fazla vaktinizi almıyor) hem sosyalleşmenize... Çünkü siz çıkıp arkadaşlarınızla, eşinizle, yada yalnız birşeyler yapmazsanız çocuksuz, çocuklara tamamen verimli bir anne olamazsınız. Ben mesela birkaç gün dışarıya çıkmazsam agresif bir anne olmaya başladığımı gözlemleyebiliyorum. Ama dinlenip birazcık keyifli vakit geçirmişsem çocuklara daha verimli oluyorum. Mutlu anne-mutlu çocuk. Hem onların sizsiz olmaya alışması olması açısından bu çok önemi bir durum. Siz yıllarca çocuğunuzun dibinden ayrılmazsanız, onun sizsiz vakit geçirmesine izin vermezseniz, hem ileride kişilik sorunları yaşatmış olursunuz, hemde Allah korusun size birşey olursa, ya da onsuz biryere gitmek zorunda kaldığınızda tek başına yaşayamamasına, duygusal anlamda çöküntü yaşamasına sebep olursunuz. Çok araştırıyorum, seminerlere gidiyorum, kitap okuyorum. Derin'de yaptığım hataları 2. çocukta yapmıyorum. Her çocuk bir bireydir, bunu kabullenelim önce. Çocuğa kurallar koymak, ve bu kuralları zorla dinletmeye çalışmak egodan başka birşey değil. Derin yastıkları yere attı diye, oyuncaklarıyla salonda oynamak istedi diye çıkardığım savaşları bir düşünsenize! Bırakın efendim, sizin eviniz çocuklu ev, bırakın dağınık kalsın. Benim 2 çocuğumda oynamasalar dahi oyuncaklarının halının üstünde durmasından mutlu olan çocuklar. Bırakın halının üstünde dursunlar, akşam toplarsınız. (Yada bazen benim gibi sabah zaten dağıtacak diyip öyle de yatabilirsiniz😅) E ne olacak yani, dünyanın sonu mu çekmeceden araba çıkması, yada kafasından 1 bardak su dökmesi. Önemli olan onun mutluluğu. Unutmayın o, herşeyi deneyerek öğreniyor. Ya da Derin, hiç bana çekmemiş ki düzeni seven bir çocuk değil, o masa asla düzenli durmayacak. Bu onun kişiliğiyse artık (düzene oturtmak için çok uğraştınız ama sonuç almadıysanız) kabullenmeniz gerekiyor. Düzensizlik içinde düzenleri oluyor merak etmeyin. O gün birşey yemek istemiyorsa, sizin verdiğiniz kıyafeti değil farklı birşeyi giymek istiyorsa, ödev yapmak istemeyip geç yatmak istiyorsa bırakın yapsın. (Belirli şartlar tabi ki koyuyorum, 9 da uyuması gerekiyorsa 11'e kadar müsade ediyorum mesela) Ne yani, sizin hiç uykunuz kaçmıyor mu, ya da tüm gün hiçbir şey yemek istemediğiniz. O bir birey! Çocuğunuza sizin malınızmış gibi davranmayın... İlgi alanlarına yönelin. Benim kızım mutfakta vakit geçirmeyi seven bir çocuk. Çoğu zaman yaptığım şeylere onu da dahil ederim. Yada benimle, babasıyla gidip bir cafede birşeyler içmesine olanak sağlarım. Çünkü parka gitmeyi sevdiği kadar bundan da zevk alıyor. Bunun yanında kabullenmeyi de öğretin. Her çocuğun aynı şartlarda büyümediğini gösterin. (Keşke büyüse) Kendilerine çok büyük oyuncaklar alan, gitmek istediği heryere götüren aileler olacağı gibi, yetimhanede büyüyen çocuklar olduğunu da gösterin. Arabaların camlarını silen yalın ayak çocukların pis kötü olmadığını, sadece onların şartlarının bu olduğunu anlatın. (Evet, kabullenmesi bizim için bile zor😒) Şu an Derin'den bahsediyorum çünkü Yamaç'la paylaşımlarımız henüz sınırlı. Mesela istediği her oyuncağı alamayacağınızı, hele ki ağlarsa zaten asla almayacağınızı bilsin. Yani ben öyle yapıyorum, oyuncak arsızı çocukları sevmiyorum, istediği herşey anında olan çocukların ileriki yıllarda zor şartlara uyum sağlamak zorunda kalırsa beceremeyeceğini ve kabullenemeyeceğini düşünüyorum.
Bizde durumlar böyle. Birkaç gündür mide ağrısı ve bunaltısı çektiğim için eşim yemek yapıyor, buna da fırsat verin😉
Pelin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
yazilariniz cok guzel.. benim eşimde bana cok yardimci oluyor elinden geldigince, ama ben ona pek guvenemiyorum çünkü, gec algiliyor soyledigin şeyi dinlemiyor hissi yaratiyor ama ben dinliyorum seni diyor.. soyledigini 2-3 kere tekrarlayinca anca algiliyor çok dalgin.. bu artik beni bunalima sokmaya başladi
YanıtlaSil