Tatil diyince aklınıza deniz, kum, güneş, eğlence, bol dinlenme geliyor değil mi? :)
Yok öyle birşey! Öncelikle şunu söylemek isterim ki, eğer, çocukla tatile çıkıyorsanız, hele hele 1 tanesi bebek 2 tane çocukla tatile cıkıyorsanız ilk ve tek amacınız onları mutlu etmek olmalı. Aksi takdirde mutlu olamazsınız...
Biz bu sene tatile gitmeyi annemle planladık çünkü eşim iş sebebiyle gelemeyecekti. Beni tanıyanlar bilir, tamamiyle bir Bodrum aşığı oldugum için tercihim tabii ki Bodrum olacaktı.
Ben kişisel olarak aşırı planlı ve programlı bir insan olmama rağmen, planlı ve beklentisi yüksek bir anne değilim. Onun için beğendiğim otele direkt rezervasyon yaptırdım. Otelin çocuk dostu olup olmadığına bakmadım, yemeklerini araştırmadım, sadece plajın kumlu olmasını tercih ettim o kadar. Benim için önemli olan Derin'in hoşuna gidecek bir havuz, temiz yatak ve odalara yakın bir plajdı. Otel olarak Kadıkale Resort & Spa'yı tercih ettik. Herşey dahil konseptiyle çalışan bir tatil köyü. Turist ağırlıklı. 2 büyük 2 çocuk havuzu ve aqua parkı var. Gündüz belirli saatlerde cocuk kulübünde etkinlikler oluyor, Derin sudan çıkıp gitmeyi tercih etmedi. Akşam antik tiyatroda çocuk showları vardı, birkaç defa oraya katıldık. Yamaç da çok eğlendi. Merak edenler için; Tatil köyünde SPA, mağazalar, 2 a la carte restaurant, disko, spor salonu, basket sahası, tenis kortları, dalıcılık kulübü, su sporları gibi aktiviteler de vardı. Ben tabii ki bir çoğuna katılamadım. Animasyon ekibinin hepsi yabancıydı ve başarılılardı. Yemekleri çok beğendim, özellikle tatlıları😉 He bir de snack barda gözlemeci bir abla var ki, giderseniz mutlaka yiyin...
Çocuklar akşam 9.30 da uyuyup sabah 7'de kalkıyorlardı.Tabii ki bizde. (Yamaç'ın gece uyanmalarını saymazsak) 7:30 kahvaltıdan sonra öğlen 13'e kadar sudalardı genelde. Derin hayatının en özgür tatilini geçirdi. İlk defa onu bu kadar büyümüş gördüm, ilk defa ona bu kadar güvendim. Yemeklerini kendi aldı, kendi yedi, çoğu zaman biz denizde olmamıza rağmen havuzlara tek basına kendisi gitti yüdzdü, odaya gidip duş aldı, bir sürü işimizi de o gördü:) Eee, abla olmak kolay değil;) Derin bebekliğinden beri öglen uykusu uyumadı. Ama annemin ısrarlarına karşı ve tüm gün pert olduğu için odada öğlen 1 saat kadar Yamaç'la birlikte o da uyudu. Tek kendime ayırdığım vakitler onlardı. Gün içinde hep Yamaç'ın peşinden koşuyordum. Çok hareketli bir çocuk. Saniye durmuyor ve çok korkusuz. Bıraktığmız anda ya havuza denize atlıyor, (Derin yengeç Yamaç balık burcu.İkisi de su aşığı) ya da başkalarının içeceklerine falan saldırıyordu. Bodrum'un denizi çok soğuktur. Zaten haziran başı olduğu için iyice soğuktu. Derin'de Yamaç'da günde sadece 1 defa denize girdiler. Diğer zamanlarda havuza girdiler. Havuzların ne kadar temiz olduğu tabii ki tartışılır. Ben 2sini de soktum. Annemin Yamaç'la ilgilendiği zamanlarda Derin'le birlikte su kaydıraklarından kaydık. 10'larca defa:) Belimin yaraları hala geçmedi;)
Otel yemekleri genel olarak guzeldi. Oldukça fazla seçenek vardı. Yamaç yine yemek olarak çorba yedi sadece. Meyve, yoğurt falan yemedi. Kahvaltısını da az çok yapıyordu. Yamaç için yanımda sadece hazır muhallebi götürmüştüm. Şu suyla karıstırlıp hazır olanlardan. (İLk defa. YamaÇ'a hazır muhallebi, kavanoz meyve, formul mama hiç yedirmedim. Bu bir tercih sebebi) Yatmadan once içine mutfaktan meyve rica ediyordum ve onu yiyordu. Beni sormayın zaten, annem bana iştah şurubu alacakmış;) :)))))))))
Yamaç'ın ilk uçak yolculuğu olacaktı. Gidişimiz erken, dönüşümüz de çok geç saatteydi. (Bir de üzerine rotar eklendi) Çok şükür bize bir zorluk çıkarmadı. Kalkış ve inişlerde kulak tıkanmalarını önlemek için emzirdim. Yolculuk boyunca uyudu. Araba olarak tatile baston pusetimizi götürdük. Yamaç zaten arabada pek duran bir çocuk değil. Bebek arabanızı check in yaptırdıktan sonra ucağın kapısına kadar götürebiliyorsuz, uçaktan inerken de ilk arabanızı alabiliyorsunuz. Bence bu çok büyük bir kolaylık.
Bavul hazırlarken alışılagelmişin dışında tercihler yapmak durumunda kaldım. Normalde bir bavula sığamayan ben, 2 çocukla fazla bavula sahip çıkamam düşüncesiyle 1 bavula sığdım. Bir de yanıma el bagajı aldım.
El bagaj çantamda;
Islak mendil
Bez
Derin'e, Yamaç'a ve bana ince birer hırka
Yamaç'a yedek kıyafet ve ince bir battaniye
Çorap
Su (Uçağa bazen su alıyorlar, bazen almıyorlar. Bende anlam verebilmiş değilim)
Cüzdanım ve bağzı özel eşyalarım
Derin için tablet ve birkaç oyuncak
Yamaç için oyuncak vardı.
Büyük bavulumuzu hazırlarken de benim yılardır yaptığım sistemi uyguladım. Kalacağımız gün sayısına göre akşam kıyafeti koydum hepimize. Onun haricinde Yamaç için gündüz giyebileceği t-shirt, Derin'e elbiseler, sandaletler falan aldım. Ama mesela kendime hiç gece kıyafeti, topuklu ayakkabı almadım;( Biz 6 gün kaldık. Ben sizlere de fikir olsun diye 1 haftalık tatil için yanınızda neler olmalı bunları listeliyorum.
Derin için;
Akşam giymesi için 6 takım kıyafet ve içcamaşırı
Çorap
Hırka
1 spor ayakkabı, 2 plaj terliği, 1 sandalet
Şapka
Gündüz bikini üzerine giyebilmesi icin 5 tane elbise
Kısa ve uzun kollu pijama
Çeşit çeşit bikini tabii ki;)
Yamaç icin;
Her güne 3 adet bez
1 paket huggies little swimmers havuz bezi
6 takim kıyafet
6 adet kısa kollu badi
Kısa ve uzun kollu pijama
2 tane uzun alt
Gündüz giymesi için birkaç tane t-shirt
Hırka
Çorap
Belki takar umuduyla sapka (asla takmadı, 2 saniye sonra çıkardı)
3 tane şort mayo
Spor ayakkabı, sandalet, moots makosen
Kova kürek takımı (Derin'le beraber oynamaları için)
Şişme simit ve küçük boy şişme havuz.
Arabalar ve su oyuncakları
Havlu ve kurulama bezi
Bunlar haricinde en önemli şeylerden birisi de güneş kremiydi. Ben Bioderma Abcderm'in 50 faktörlük güneş koruyucusunu kullandım her ikisine de. Hatta kendi yüzüme de. Yamaç zaten atopik ciltli bir bebek olduğu için cilt tipine uygun vücut sampuanını götürdüm. Ben otellerinin şampuanlarını kullanamam. Hepimizin şampuan ve vücut şampuanlarını götürdüm. Banyo sonrasında da Derin'e de Yamaç'a da yine biodermanın nemlendiricisini sürdüm. Çok şükür hiçbir yanık sorunu yasamadık. Ben zaten güneşlenmeyi sevmem. Kendim de 50 faktörle korundum. Ama çocukların peşinde koşuşturmaktan rengim birazcık döndü diyebiliriz:)
Ben aşırı düzenli bir insanımdır ve çok iyi bavul yaparım:) Aksi takdirde 1 büyük boy bavula 3 kişi sığmamız imkansız olurdu. O kadar eşyayı o bavuldan çikardığımı görünce annem gözlerine inanamadı. Bavula kilitli poşetler halinde ilaç torbası, banyo torbası, benim kendi krem poşetim, güneş kremleri torbası gibi paketleri ayırarak koydum. İlaç olarak doktorunuza danışabilirsiz. Ben böcek ısırıkları için jel, ateş düşürücü, burun spreyi ve yanık kremi götürdüm sadece. Antibiyotik almadım çünkü zaten çok kötü bir durum olursa doktora götürürüm diye düşündüm. Kafama göre asla antibiyotik veremezdim. Çok sükür hiçbirine gerek kalmadı.
Yamaç gününün büyük kısmını kumda yada havuzda geçirdi. Arada bir küçük şişme havuzuna girip arabalarıyla ve su oyuncaklarıyla oynadı. Oturmayı seven bir çocuk değil. Genelde koşmayı tercih etti ve hep insanlara laf attı:) Havuzdayken mutlaka havuz bezi kullandım ama kumdayken bazen sadece mayosunu giydirdim ve asla yapmam dediğim halde cıplak gezmesine izin verdim. Çok şükür bir kaka kazası yaşamadık.
Otelde havuz-plaj havluları günlük verildigi için sadece Yamaç'a 1 havlu ve kurulama bezi götürdüm.
Akşam yemeğinden sonra çocuk diskoya gittik genelde. Biraz hoplayıp zıpladıktan sonra hepimiz uyuduk:)
Yani bu tatilin amacı sadece onları mutlu etmekti. Amacımıza da ulaştık. Ben tamamen yorgun ve Bodrum'un tadını çıkaramamış bir şekilde İstanbul'a döndüm;) Ve birdaha Gökhan'sız tatile gitmemek için tövbe ettim:)))) Babasız tatil gerçekten çok zor...
Sevgiler Pelin
Gozum korktu😔😔 neyseki annem ve Davut olacak.. 😊😊 inan bende denizi mutlu etmek icin gidiyorum bir cok zamanimin burnumdan gelecegini biliyorum 😔😔
YanıtlaSilGayet amacına uygun bi tatil olmus. Herşey gibi bunun üyesinden de gelmissin... Supersin
YanıtlaSil😆😆😘
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil